(bir şey, birinin) vazifesinden olmak
|
(bir şeyi) gözü gibi sakınmak (saklamak veya esirgemek)
|
(bir şeyi) hesaptan düşmek
|
(bir şeyi) mesele yapmak
|
(bir şeyi) meslek edinmek
|
(bir şeyin) divanesi olmak
|
(bir şeyin) esprisi kalmamak
|
(bir şeyin) muhasebesini yapmak
|
(bir şeyin) pençesine düşmek
|
(bir yer) zindan kesilmek
|