(birinin) bıraktığı (bağladığı) yerde (çayırda) otlamak
|
büyük başın derdi büyük olur
|
dertsiz başını derde sokmak
|
diken battığı yerden çıkar
|
ip kırıldığı (koptuğu) yerden ulanır (bağlanır)
|
ip koptuğu yerden bağlanır
|
sade pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir evlat gerek kazana
|
yerdeki yüze basılmaz (kimse basmaz)
|
minareyi yaptırmayan yerden bitmiş sanır (bitti beller)
|
on beşinde kız, ya erde gerek ya yerde
|