dille düğümlenen, dişle çözülmez
|
etten önce çömleğe düşmek
|
fenalık geçirmek (gelmek veya çökmek)
|
her horoz kendi çöplüğünde öter
|
oduncunun gözü omçada, dilencinin gözü çömçede
|
tencere tencereye yüzün kara demiş, çömlek utancından yere geçmiş
|
çuvaldız yurdusu (gözü) kadar yerden deve denli soğuk girer
|
esrik devenin çulu eğri gerek
|
kazdığı çukura (kuyuya) kendisi düşmek
|
kimse kimsenin çukurunu doldurmaz
|