bir torba kemik
|
(birini) demire vurmak
|
(birinin) gemisi şapa oturmak
|
(birinin) kemikleri sayılmak
|
(birinin) mahremiyetine girmek
|
(herhangi bir nitelikte) kalemi olmak
|
kendini (birini) temize çıkarmak (çıkartmak)
|
mısıra yağmur geliyor demişler, çapan birlik mi demiş
|
oynamasını bilmeyen kız yerim dar demiş; yerini genişletmişler (bollatmışlar), gerim (yenim) dar demiş
|
temiz bir dayak yemek
|