(bir şeyi) nefsine yedirememek
|
(bir şeyin) eti kemiği
|
(bir şeyin) kanını emmek
|
(bir şeyin) kefaretini ödemek
|
(bir şeyin) yanından bile geçmemiş
|
bir torba kemik
|
(bir yerde) ikamete memur edilmek
|
(bir yeri, bir şeyi) tozpembe görmek
|
birbirini çekememek
|
birbirini yemek
|