borcunu bilmek
|
bula bula bunu (onu, bir şeyi, birini) bulmak
|
buldum bilemedim, bildim bulamadım
|
burnu (bile) kanamamak
|
burnundan düşen bin parça olmak
|
büyük görmek (bilmek, tutmak)
|
cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur
|
can bostanda bitmez
|
cana minnet saymak (bilmek)
|
cefayı çekmeyen sefanın kadrini bilmez
|