eli kolu (eli ayağı) bağlı kalmak (durmak veya olmak)
|
eline ayağına kapanmak (sarılmak, düşmek)
|
elini ayağını öpeyim
|
emekliye ayırmak (çıkarmak, çıkartmak)
|
emekliye ayrılmak (çıkmak)
|
et tırnaktan ayrılmaz
|
eteği ayağına dolaşmak
|
eteğinden ayrılmamak
|
fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp
|
gezen ayağa taş değer (dolar)
|