av vuranın değil, alanın
|
avcı ne kadar hile (al) bilse ayı o kadar yol bilir
|
avucunun içine almak
|
ayağını tek almak
|
ayağının (ayaklarının) altını öpeyim
|
ayak almadık taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz
|
aynı karede yer almak (bulunmak)
|
bal alacak çiçeği bilmek (bulmak)
|
balın alası (tazesi) oğlun tazesinden
|
baskıdaki altından askıdaki salkım yeğdir
|