sefa (sefalar) bulduk
|
su bulanmayınca durulmaz
|
dudak (dudağını) bükmek
|
dut yemiş bülbüle dönmek
|
gözünü (gözlerini) duman bürümek
|
itin ölümü gelirse cami duvarına işer
|
cebini doldurmak
|
eşeği düğüne çağırmışlar, ya odun eksik ya su demiş
|
laf çakmak (çarptırmak, dokundurmak)
|
rölantide durmak (çalışmak)
|