eli kolu (eli ayağı) bağlı kalmak (durmak veya olmak)
|
sütten ağzı yanan yoğurdu (ayranı) üfleyerek yer (içer)
|
vurdumduymaz kör ayvaz
|
azap duymak
|
azmış kudurmuştan beterdir
|
vicdan azabı çekmek (duymak)
|
baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar
|
bakmakla usta olunsa (öğrense), köpekler (kediler) kasap olurdu (kasaplığı öğrenirdi)
|
balcının var bal tası, oduncunun var baltası
|
bant doldurmak
|