anamın (babamın) öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
|
boş atıp dolu tutmak (vurmak)
|
bahtsızın bağına yağmur, ya taş yağar ya dolu
|
eli boşa ağa uyur derler; eli doluya ağa buyur derler
|
dam dolusu tükenmiş, damlayan tükenmemiş
|
ağzı dolu dolu konuşmak
|
doludizgin gitmek
|
dolup taşmak
|
gözleri dolmak (dolu dolu olmak)
|
kalbi dolu olmak
|