orası senin, burası benim dolaşmak (gezmek)
|
bir tepe yıkılır, bir dere dolar
|
(birinin) kalbini doldurmak
|
(birinin) peşinde dolaşmak (gezmek)
|
dolmuşa gelmek (binmek)
|
yaşını bitirmek (doldurmak)
|
dolabı bozulmak
|
eli boşa ağa uyur derler; eli doluya ağa buyur derler
|
burnuna karıncalar dolmak
|
buzdolabına kaldırmak
|