ders (dersi) asmak
|
aşk ağlatır, dert söyletir
|
(birinin) derdi başından aşkın (olmak)
|
atalar çıkarayım der tahta, döner dolaşır gelir bahta
|
ayranı yok içmeye, atla (tahtırevanla) gider sıçmaya
|
(birini) minder dışına atmak
|
dereyi (çayı, ırmağı) geçerken at değiştirilmez
|
avradı eri saklar, peyniri deri
|
avrat tuz dedi mi ciğeri cız der
|
ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin
|