(bir şeyden) dem vurmak
|
(bir şeyin) kefaretini ödemek
|
(birine) gözünün üstünde kaşın var dememek
|
(birini) demire vurmak
|
bismillah demek
|
mısıra yağmur geliyor demişler, çapan birlik mi demiş
|
of bile dememek
|
oynamasını bilmeyen kız yerim dar demiş; yerini genişletmişler (bollatmışlar), gerim (yenim) dar demiş
|
yol yürümekle, borç ödemekle (vermekle) (tükenir) (biter)
|
bodur tavuk her gün (dem) piliç
|