zindan gibi
|
zurnacının karşısında limon yemek gibi
|
ağrılardan göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı
|
göz kırpmadan
|
gözaltında tutmak
|
gözleri parlamak (parıldamak)
|
gözlerinin içine kadar kızarmak
|
gözü yolda (yollarda) kalmak (olmak)
|
gözünü (gözlerini) kırpmadan
|
kedinin usluluğu sıçan görünceye kadar
|