nerede birlik, orda dirlik
|
oynamasını bilmeyen kız yerim dar demiş; yerini genişletmişler (bollatmışlar), gerim (yenim) dar demiş
|
suratından düşen bin parça olmak
|
suyu getiren de bir, testiyi kıran da
|
temiz bir dayak yemek
|
testiyi kıran da bir, suyu getiren de
|
ucunda (bir şey) bulunmak
|
yakından bilmek (tanımak)
|
yerini bilmeyen, yılda bir kat urba eskitir
|
yumurtada kıl bitmez
|