dünyaya yuf borusu öttürmek
|
düşün düşün, boktur işin
|
eli boşa ağa uyur derler; eli doluya ağa buyur derler
|
ensesinde boza pişirmek
|
er giden, işine; geç giden, boşuna
|
geçti Borun pazarı (sür eşeğini Niğdeye)
|
gönlünün dümeni bozuk
|
gözünden (gözlerinden) yaş (yaşlar) boşanmak
|
haramzade pazar bozar, helalzade pazar yapar
|
hevesi kursağında (boğazında veya içinde) kalmak
|