neye uğradığını bilememek (anlamamak, şaşırmak)
|
çağrılan yere git, ar eyleme; çağrılmadığın yere gidip yerini dar eyleme
|
kırdığı koz (ceviz) kırkı (bini) aşmak
|
(birinin) bıraktığı (bağladığı) yerde (çayırda) otlamak
|
ısıramadığın (bükemediğin) eli öp başına ko
|
ip kırıldığı (koptuğu) yerden ulanır (bağlanır)
|
ummadığın taş baş yarar
|
yapmadığını bırakmamak
|
vardığın yer körse, sen de bir gözünü kapa
|
canına yandığım (yandığımın)
|