su bulanmayınca durulmaz
|
tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş
|
ucu bucağı olmamak (görünmemek)
|
ucunu bulmak
|
vücut bulmak
|
yedi iklim dört bucak
|
çocuk düşe kalka büyür
|
çocukla çocuk, büyükle büyük olmak
|
dilin cirmi küçük, cürmü büyük
|
ağanın malı çıkar, uşağın canı
|