aşure yemeye giden kaşığını cebinde taşır
|
azıcık aşım, ağrısız (kaygısız) başım
|
çerçi kızı boncuğa aşık(tır)
|
dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden aşar
|
erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat (pişir) aşını
|
gençlikte taş taşı, kocalıkta ye aşı
|
kırdığı koz (ceviz) kırkı (bini) aşmak
|
(kızın) boyu bacadan mı aştı
|
kocana göre bağla başını, harcına göre pişir aşını
|
at binicisine (sahibine) göre kişner (eşinir)
|