(bir şeyin) derdine düşmek
|
(bir şeyin) dibi görünmek
|
(bir şeyin) dibini bulmak
|
(bir şeyin) divanesi olmak
|
(bir şeyin) dozu kaçmak
|
(bir şeyin) dümenini elinde tutmak
|
(bir şeyin) esprisi kalmamak
|
(bir şeyin) eti kemiği
|
(bir şeyin) girdabına kapılmak
|
(bir şeyin) gözünü çıkarmak
|