temiz bir dayak atmak
|
bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, sonunda yakalanırsın çekirge (üçüncüsünde avucuma düşersin çekirge)
|
elde avuçta (bir şey) kalmamak
|
kırk gün taban eti, bir gün av eti
|
ayvaz, kasap hep bir hesap
|
binbir ayak bir ayak üstüne
|
bir ayağı çukurda olmak
|
bir ayak üstünde bin yalan söylemek
|
bir ayak üstünde kırk yalanın belini bükmek
|
bir (aynı) yastıkta kocamak
|