kırk hırsız bir çıplağı soyamamış
|
komşunu iki inekli iste ki kendin bir inekli olasın
|
körün istediği iki göz, biri ela biri boz
|
körün yanına varırsan, sen de bir gözünü kapa
|
kul kullanan, bir gözünü kör, bir kulağını sağır etmeli
|
kulağı (bir şeyde) olmak
|
(...-masıyla ...-mesi) bir olmak
|
meramın elinden bir şey kurtulmaz
|
meydan (birine veya bir şeye) kalmamak
|
mısıra yağmur geliyor demişler, çapan birlik mi demiş
|