(birinden) terbiye almak (görmek)
|
(birinden veya bir şeyden) cesaret almak (bulmak)
|
(birine) cephe almak
|
(birine) tavır almak (takınmak veya koymak)
|
(birini) ayağının altına almak
|
(birini bir şeye) alet etmek
|
(birini) gır gıra almak (getirmek)
|
(birini) helalliğe almak
|
(birini) işe almak
|
(birini) kanadı altına almak
|