bardakçı
|
bardakçılık
|
bardak eriği
|
sandıktaki sırtında, ambardaki karnında
|
bardaktan boşanırcasına yağmak
|
bir bardak suda fırtına koparmak
|
(bir şeyin) üstüne bir bardak (soğuk) su içmek
|
(bir şeyin) üzerine bir bardak (soğuk) su içmek
|
eski çamlar bardak oldu
|
yemeyenin malını yerler (demine hu çekerler) (üstüne bir bardak su içerler)
|