hayatının baharında olmak
|
hayatının baharını yaşamak
|
ikinci baharı yaşamak
|
kaç baharın yoğurdunu yemek
|
kabahati (birine, bir şeye) yüklemek
|
sabaha çıkmamak
|
ibadet de gizli, kabahat de
|
kedinin kabahatini önüne koyarlar, öyle döverler
|
kabahat işlemek (etmek)
|
kısmetsiz köpek, sabaha karşı uyuyakalır
|