bir baş soğan bir kazanı kokutur
|
bir başa bir göz yeter
|
bir işi başından kesmek
|
(bir işin, şeyin) başına oturmak
|
(bir şey) iki baştan olmak
|
(bir şeyi birinin) başına sarmak
|
(bir şeyin) başına geçmek
|
(bir şeyin) başında beklemek (durmak)
|
(bir şeyin) başını beklemek
|
(bir şeyle) başa çıkmak
|