avazı çıktığı kadar
|
avradı eri saklar, peyniri deri
|
avrat (kadın) malı, kapı mandalı
|
avrat tuz dedi mi ciğeri cız der
|
avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar
|
avucu (avuçları) kaşınmak
|
avucunu yalamak
|
avuç içi kadar
|
avukat tutmak
|
avurdu avurduna geçmek
|