tertibat almak
|
yarım elma, gönül (hatır) alma
|
yetişemediğin köyün alt tarafında (beri yanında) yat
|
yoksul ala ata binse selam almaz
|
yoksul, ata binse selam almaz
|
yüreğini ateş almak
|
ameliyat (... ameliyatı) geçirmek
|
ameliyata girmek
|
ana gibi yar olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
|
anamın (babamın) öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
|