foyasını belli etmek
|
kasım yüz elli, yaz belli
|
orası senin, burası benim dolaşmak (gezmek)
|
sen ben davası (kavgası)
|
ucu ortası belli olmamak
|
bıçak yarası geçer (onulur), dil yarası geçmez (onulmaz)
|
(birinin) yakasını bırakmamak
|
bilmem hangi (kaç, kim, nasıl, ne)
|
bir (sağ) elinin verdiğini öbür (sol) elin duymasın (görmesin)
|
(bir şey, birinin) ağzının kaşığı (kalıbı, lokması) olmamak
|