at nalı kadar
|
at pazarında eşek osurtmuyoruz!
|
at var, meydan yok
|
atalar çıkarayım der tahta, döner dolaşır gelir bahta
|
atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar
|
ateş bacayı (saçağı) sarmak
|
ateş düştüğü yeri yakar
|
ateşle barut bir yerde durmaz (olmaz)
|
atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
|
atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
|