bir elmanın yarısı o, yarısı bu
|
(bir işe) dört elle sarılmak (yapışmak)
|
bir karıyla bir koca, dırdır eder her gece
|
bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır (dokunur)
|
(bir şeye) kulak (kulaklarını) tıkamak
|
(bir şeyin) sınırlarını (sınırını) zorlamak
|
(bir yer) karınca yuvası gibi kaynamak
|
(bir yerden) payandaları çözmek
|
(bir yeri) ırgat pazarına döndürmek
|
(birinde) dil bir karış
|