(bir şeye) kanaat getirmek
|
(biri, bir şey) bir yana dünya bir yana
|
(birine, bir şeye) kanat germek
|
(birini) zıvanadan çıkarmak
|
burnu (bile) kanamamak
|
cana minnet saymak (bilmek)
|
cin tutana bir muska yeter
|
dünya Süleymana bile kalmamış
|
ibre birinden yana dönmek
|
ikisini bir kazana koysalar kaynamazlar
|