(bir şeyi) gözü gibi sakınmak (saklamak veya esirgemek)
|
(bir şeyi) sokaktan toplamak
|
(bir şeyin) esprisi kalmamak
|
(bir şeyin) sınırlarını (sınırını) zorlamak
|
(bir şeyin) zamanı geçmek
|
(bir yer) karınca yuvası gibi kaynamak
|
(bir yerde) cinler cirit (top) oynamak
|
(birinde) kalp olmamak
|
(birine) kavuk sallamak
|
(birine) sırtını dayamak (vermek)
|