kaldırıma düşmek
|
kapana düşmek (girmek veya kısılmak veya koymak veya tutulmak veya yakalanmak)
|
maskesini düşürmek (kaldırmak)
|
mecalsiz düşmek
|
nevaleyi düzmek
|
ortalık düzelmek
|
taş düştüğü yerde ağırdır (kalır)
|
makaraları koyuvermek (zapt edememek, salıvermek)
|
ekmeğini ekmekçiye ver, yarısını yerse helal olsun
|
er ekmeği er kursağında kalmaz
|