yaşmaklama
|
yaşmaklamak
|
yumaklamak
|
kara para aklamak
|
altını saklamak değil, kuruşu saklamak hünerdir
|
kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış
|
sırtından bıçaklamak
|
(bir şeyi) gözü gibi sakınmak (saklamak veya esirgemek)
|
(birini) teneşir paklamak
|
sır tutmak (saklamak)
|