(birine) tavır almak (takınmak veya koymak)
|
tavır almak (takınmak)
|
yakın takibe almak
|
başına kakmak (kakınç etmek)
|
sakınılan göze çöp batar
|
(bir şeyi) gözü gibi sakınmak (saklamak veya esirgemek)
|
karı koca bir sözle yakın, bir sözle uzaktır
|
yakından bilmek (tanımak)
|
boynuz takmak (takınmak, taktırmak)
|
komşu boncuğunu çalan gece takınır
|