midesi almamak (kaldırmamak, kabul etmemek, götürmemek)
|
nabız almak
|
nisan yağmuru; altın araba, gümüş tekerlek
|
sabahtan karnını doyuran, küçükken evlenen aldanmamış
|
uzun kulaktan haber almak
|
yabancı kuşun başı kanadı altında olur
|
yüzü karışmak (allak bullak olmak veya alabora olmak)
|
cami yıkılmış ama mihrabı yerinde
|
zahirenin (çiftçinin) ambarı sabanın ucundadır
|
ana baba bir
|