bir dudağı yerde bir dudağı gökte
|
(bir durum birinin) sinirine dokunmak
|
(bir durum) gün ışığına çıkmak
|
bir el bir eli yıkar, iki el bir yüzü yıkar
|
bir elin nesi var, iki elin sesi var
|
bir elin sesi çıkmaz
|
bir elmanın yarısı o, yarısı bu
|
bir evde iki kız, biri çuvaldız biri biz
|
bir felaket bin nasihatten yeğdir
|
bir fende kazık kakmak (çakmak)
|