kabak (birinin) başına (başında) patlamak
|
kan (kanı) başına çıkmak (sıçramak veya toplanmak)
|
kavga bizim yorganın başına imiş
|
kel ilaç bilse kendi başına sürer
|
kelin medarı olsa kendi başına olur
|
korktuğu başına gelmek
|
kuru başına kalmak
|
ne dilersen eşine o gelir başına
|
ortaklık öküzden, başlı başına buzağı yeğdir
|
öfkesi başına sıçramak (çıkmak, vurmak)
|