fırsat düşmek (çıkmak)
|
pek yaş olma, sıkılırsın; pek de kuru olma, kırılırsın
|
taş ne kadar ıslanırsa, deli o kadar uslanır
|
fırsatını düşürmek
|
eline fırsat geçmek
|
fırsat her vakit ele geçmez
|
fırsattan istifade etmek
|
hayırlı evlat neylesin malı, hayırsız evlat neylesin malı
|
fırsat kollamak (gözlemek)
|
fırsat vermek
|