ayağa fırlamak
|
(bir şeyin) sınırlarını (sınırını) zorlamak
|
kırlangıcın zararını biberciden sor
|
ölüm ölüm de, hırlamaya ne borcum var
|
hazırlıklı olmak (bulunmak)
|
hazırlıksız olmak (bulunmak)
|
minareyi çalan kılıfını hazırlar
|
tansiyonu çıkmak (fırlamak, yükselmek)
|
sakalla olaydı kişi, keçiye danışırlardı her işi
|
dili ağırlaşmak
|