sakalına ak (kır) düşmek
|
şık şık (çık çık) eden nalçadır, iş bitiren akçedir
|
yakın (hayırlı) dost (komşu) uzak (hayırsız) hısımdan (akrabadan) yeğdir (iyidir)
|
ağanın alnı terlemezse ırgadın burnu kanamaz
|
ağır git ki yol alasın
|
ağır yara almak
|
ağırlığınca altın etmek (değmek)
|
ala keçiyi gören içi dolu yağ sanır
|
alaka (alakasını) çekmek (toplamak, uyandırmak)
|
alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır
|