kul kullanan, bir gözünü kör, bir kulağını sağır etmeli
|
lafını bilmek
|
malını yemesini bilmeyen zengin, her gün züğürttür
|
meramın elinden bir şey kurtulmaz
|
ne yaptığını bilmemek
|
oynamasını bilmeyen kız yerim dar demiş; yerini genişletmişler (bollatmışlar), gerim (yenim) dar demiş
|
ölü evinde ağlamasını, düğünevinde gülmesini bilmeli
|
ölüm bir kara devedir ki herkesin kapısına çöker
|
para ile imanın kimde olduğu bilinmez
|
parmaklarını (birlikte) yemek
|