bilmem hangi (kaç, kim, nasıl, ne)
|
bir ağızdan çıkıp (çıkan) bin dile (ağza) yayılır
|
bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı (hakkı) vardır
|
(bir işe) dört elle sarılmak (yapışmak)
|
(bir şeye) gözü (gözleri) takılmak
|
(bir şeyin) girdabına kapılmak
|
(bir şeyin olmasına) kıl (kadar) kalmak
|
bir tepe yıkılır, bir dere dolar
|
(bir yer, işte) yabancılık çekmek
|
(bir yere) kakılıp kalmak
|