(birinden, bir şeyden) sıdkı sıyrılmak
|
(birine) ağzının payını (ölçüsünü) vermek
|
(birine) biliş çıkmak
|
(birine bir şey) vız gelip tırıs gitmek
|
(birine bir şey) vız gelmek
|
(birine, bir şeye) kıymet vermek
|
(birine) dil çıkarmak
|
(birine) fikir danışmak
|
(birine) gözdağı vermek
|
(birine) gözünün üstünde kaşın var dememek
|