(birinin) sözünü tutmak
|
dört göz bir evlat için
|
gözü (gözleri) (bir şeyde, bir şeyin üzerinde) olmak
|
gözünü (gözlerini) (bir şeye) dikmek
|
iki söz bir pazar
|
karı koca bir sözle yakın, bir sözle uzaktır
|
körün istediği iki göz, biri ela biri boz
|
körün yanına varırsan, sen de bir gözünü kapa
|
kul kullanan, bir gözünü kör, bir kulağını sağır etmeli
|
özü sözü bir (olmak)
|