ölü gözü kadar
|
ölü gözünden yaş ummak
|
ölümü gör (öp)
|
yazın gölge kovan, kışın karın ovar
|
ölüyü güldürmek
|
hazır mezarın ölüsü
|
ölüm hak miras helal
|
yatan (hasta yatan) ölmez, eceli yeten ölür
|
herkes kendi ölüsü için ağlar
|
hısım hısımının ne öldüğünü ister, ne onduğunu
|