(birinin) pirinci (çok) su kaldırmamak (götürmemek)
|
çok bilen (söyleyen) çok yanılır
|
çok gezen çok bilir
|
çok yaşayan (okuyan) bilmez, çok gezen bilir
|
palamut çok biterse, kış erken olur
|
nerede çokluk, orada bokluk
|
paran çoksa (borcun yoksa) kefil ol, işin yoksa şahit ol
|
kes parmağını çık pazara, em (merhem, ilaç) buyuran çok olur
|
çobanın yağı çok olursa çarığına sürer
|
çok koşan çabuk (çok, tez) yorulur
|