(birinin) içini okumak
|
(birinin) içini sarmak
|
(birinin) sırtından geçinmek
|
dam yandı, içindeki sıçan da (birlikte) yandı
|
dört göz bir evlat için
|
görüş birliği içinde olmak
|
hastalık sağlık bizim için
|
içinden bir şeyler kopmak
|
iki kulak bir dil için
|
boğaz içinde kavga var
|